1 Eylül 2011 Perşembe

ölü güvercin

Ben henüz insanken yol kenarlarında ölen küçük güvercinleri sayardım.Her gün bir iki tane görürdün neredeyse.Kimse görmezdi belki onları sadece ben görürdüm.Nerede ölü hayvan var hep benim dikkati mi çekerdi.Gözlerimi bi müddet onlardan alamazdım.Üzülürdüm onlar için.Yol kenarında ölmek pek de hoş olmasa gerek.Çoğu yavru olur ölen kuşların uçamayıp konarlar yolun ortasına sonrada güm bir araba gelir sonra bir kamyon bir motosiklet...Kimsenin aklına gelmez onları oradan alıp götürmek onlar ölene kadar ezerler.Halbuki ilk çarpan araba dursa alıp onu götürse iyileştirse ne güzel olurdu.Ben hiç ölü güvercin görmemiş olurdum.İnsanlar birilerinin canını alana kadar ezdikleri için bukalemun oldum belki.Ne yazık çok da güzel bi çocuktum ben geçmiş zamanlarda.Şimdi yaşlandım.Bir insana göre bile çok yaşlıyım.Çocukken yaşlıların yazar olduklarını hatırlıyorum artık yaşlandığıma göre bende yazar olabilirim diye düşündüm.Elimdeki o tuhaf iki parmakla kalem tutmak biraz zorluyor beni hem yan yan  bakmaktan boynum tutuluyor.Ama hiçbiri umurumda değil.Zaten son günlerim belki de dakikalarım.Bir şeyler bırakmak istedim ardımda.İnsanken bukalemun olan fazla yoktur sanırım.Bu yüzden özel hissediyorum kendimi.